Haber

Türkiye’nin tapusu: Lozan Antlaşması 100 yaşında

Türkiye’nin sınırlarının çizildiği Lozan Antlaşması’nın 100. yıl dönümü…

Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Sarayı’nda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya’nın temsilcileriyle yapılan Lozan Barış Konferansı’nın ardından 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan kentindeki Rumine Sarayı’nda antlaşma imzalandı.

Barışın sağlanması için diplomasi masasına oturan İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti, kesintilerle 8 ay süren müzakerelerin her aşamasında Türk halkının koşulsuz bağımsızlık hakkından vazgeçmedi.

Türkiye’nin koşulsuz bağımsızlığından vazgeçmediği gün…

Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 23 Ağustos 1923’te onaylanarak yürürlüğe girdi.

Sevr Antlaşması’nı geçersiz kılan Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye’nin koşulsuz bağımsızlığı taraflarca kabul edildi.

Cumhuriyet, Türkiye’nin en önemli kurucu antlaşmalarından biri olan Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasından kısa bir süre sonra, 29 Ekim 1923’te ilan edildi.

İsviçre’deki izler

Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan kentindeki Rumine Sarayı’nda imzalandı. 1892 yılında yapımına başlanan bina 1902 yılında hizmete açılmıştır. Rumine Palace, Lozan Üniversitesi Kütüphanesi’nin yanı sıra jeoloji, zooloji, arkeoloji, tarih ve para müzelerine ev sahipliği yapmaktadır. Saray ayrıca her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Tarihi Lozan Barış Konferansı’na ilişkin tartışmaların çoğu, Lozan’da Leman Gölü kıyısında bulunan Beau-Rivage Palace Oteli’nde gerçekleşti. Ouchy semtinde yer alan ve 1861 yılında açılan otel, arka deko ve neobarok tarzı mimarisi ile 1908 yılında yeniden inşa edilmiştir.

Lozan Barış Konferansı’nın çoğu, otelin tarihi Sandoz Salonu’nda yapıldı. Türkiye’nin en değerli kurucu antlaşmalarından biri olan Lozan Barış Antlaşması’na ev sahipliği yaparak tarihi bir kimlik kazanan Beau-Rivage Palace Hotel, kritik görüşmeler için birçok uluslararası heyeti ağırlamaya devam ediyor. Tarihin izlerini görmeye gelen ziyaretçilerine kapılarını açık tutan otelin bahçesinde, iki kolunda çocuk taşıyan beyaz bir hanımefendi heykelinin yer aldığı barışı simgeleyen bir köşe bulunuyor.

Antlaşmayı imzalayan ülkelerin isimlerinin yer aldığı ve Lozan Barış Konferansı müzakerelerinin burada yapıldığını anlatan plaket de ziyaretçileri bilgilendiriyor. Barış Konferansı toplantılarının yapıldığı Sandoz Salonu, çift kanatlı kapılarıyla bu tarihi yeri görmek isteyenleri karşılıyor.

Lozan’ın izleri sürüyor

Salonun duvarlarında freskler, tavanda vitraylar, ortada ise büyük bir avize bulunmaktadır. Baş köşede kocaman bir ayna, orta bölümde ise büyük pencereler bulunmaktadır. Tarihi yapısı korunan salonda zaman zaman toplantı ve etkinlikler düzenleniyor. Beau Rivage Palace Hotel’in arşivinde bulunan Lozan Barış Konferansı anıları, otelin koridorlarında sergilenmektedir.

Anlaşmaya ilişkin İngilizce ve Fransızca gazete kupürlerinin yanı sıra o dönemde Lozan’daki ülkelerin temsilcilerinin fotoğrafları da duvarlarda yer alıyor. Bunların ortasında TBMM hükümetini temsilen İsmet İnönü, İtalya’yı temsilen Benito Mussolini, İsviçre Federasyonu adına Carl Scheurer ve diğer ülke temsilcileri ile Lozan’daki heyetlerin fotoğrafları yer alıyor. İsmet İnönü’nün kayıkta kürek çekerken çekilmiş bir fotoğrafı da sergileniyor.

Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması

20 Kasım 1922’de başlayan Lozan Barış Konferansı, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı güne kadar zaman zaman kesintilerle devam etti. Konferansta TBMM hükümetine Dr. İsmet İnönü başkanlık etti. Rıza Nur Bey ve Hasan Saka’dan oluşan heyet temsil etti.

20 Kasım 1922’de başlayan müzakereler, Boğazlar sorunu, kapitülasyonlar, Musul-Kerkük ve Osmanlı Devleti’nin borçları nedeniyle kesintiye uğradıktan sonra 23 Nisan 1923’te yeniden başladı. Müzakereler sonunda varılan anlaşmaya göre 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Anlaşması ile Suriye sınırı belirlenmiş olsa da kabul edildi. Irak’ın sonunun ileride İngiltere ve Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında yapılacak bir toplantıyla belirlenmesi kararlaştırıldı.

Oniki Adalar Yunanistan’a devredildi

Mudanya Antlaşması’nda Yunanistan sınırı olduğu gibi kabul edilirken, Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç’ı Türkiye’ye bıraktı. Antlaşma ile Sovyetler Birliği’nin sonu Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması’nın belirlediği şekilde kalmış ve Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulmasından vazgeçilmiştir. Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar kaldırılırken, Bozcaada ve Gökçeada Türkiye’ye bırakıldı. İtalyanların elinde kalan Oniki Adalar, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın çekilmesiyle Yunanistan’a bırakıldı.

Sözleşme uyarınca; Türk devleti sınırları içindeki yabancı okulların Türk kanunlarına uyduğu ve okulların eğitiminin Türk devleti tarafından düzenlendiği kaydedildi. Fener Rum Patrikhanesi’nin yabancı kiliselerle ilişkisi olmaması şartıyla Türkiye’de kalması kabul edilirken, azınlıklara tanınan imtiyazlar kaldırılarak, tüm azınlıklar Türk vatandaşı olarak kabul edildi. Anlaşma ile İstanbul’daki Rumlar dışında diğer yerlerden gelen Rumların Yunanistan’a, Batı Trakya dışındaki diğer illerden gelen Türklerin de Türkiye’ye gönderilmesi suretiyle iki ülke arasında nüfus mübadelesi yapılmasına karar verildi.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi

20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Sözleşmesi ile Lozan’da üzerinde en çok durulan konulardan biri olan “Boğazlar” konusu incelenmiştir. Taraflarca tek nüsha olarak imzalanan Lozan Antlaşması’nın ıslak imzalı nüshası, “mevduat eden ülke” olarak Fransa’da saklanmaktadır.

Diğer imza sahibi ülkelerdeki kopyalar, anlaşmanın onaylı kopyalarından oluşur. Tasdikli nüshalarından biri Dışişleri Bakanlığı Arşivinde bulunmaktadır. Aslı Dışişleri Bakanlığı Arşiv Binasında muhafaza edilen Antlaşma, Bakanlığın internet sitesinde vatandaşların ve araştırmacıların istifadesine sunulmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu